Deniz Dülgeroğlu ile zevkin ötesinde bir yolculuğa çıkıyoruz! Karşımızda cesur, özgür ve kendini olduğu gibi kabul eden bir kadın var. O, kendi yolunu çizen ve sınırlarını keşfederken ilham veren bir figür. Bizim için Deniz, zevki sadece bedensel bir deneyim olarak değil, aynı zamanda ruhsal bir keşif olarak gören bir öncü.
Yeri bizde çok ayrı. Çünkü bu tanışmadan, fark yaratan bir işbirliği doğdu. L'infini için, kadınların zevk alma hakkını savunan ve tabulara karşı dimdik duran bir manifesto hazırladı. Bu da yetmedi, zevk yolculuğunda ona eşlik edecek özel bir ürün seçkisi de yarattı.
Biz en iyisi lafı daha fazla uzatmayalım ve sizi Deniz Dülgeroğlu’nun etkileyici hikayesiyle baş başa bırakalım...
1. L'infini Lovers Club'a hoş geldin! Bize kendinden bahseder misin? "Deniz Dülgeroğlu" kimdir ve hikayesi nedir?
Hoş buldum! Çok eskiden diş hekimi, az eskiden reklam yazarıydım. Şimdi ise Merdiven Altı Terapi isimli bir podcast yapan bir hikaye anlatıcısıyım. Yarın ne olacağımı ise ben de bilmiyor ve merak ediyorum. Hayatımı sürekli değiştirmek benim için yaşamayı sıkıcı olmaktan çıkarıyor.
2. Baban nörolog, annen diş hekimi. Sen de sırf ailen istediği için istemeyerek de olsa diş hekimliği okuyorsun. Birincilikle girdiğin fakülteden mezun olup doktora yaparken, mutluluğun peşine düşerek her şeyi geride bırakıyor ve yepyeni bir kapı açıyorsun. Bu geçiş ve hayatını değiştirme özgürlüğü sana kendini nasıl hissettirdi? Bugünkü Deniz üzerinde etkileri ne oldu?
İnsanların bana dayattıkları şeyleri yapmak zorunda olmadığımı ve kendi yolumdan giderek de hayatta kalabildiğimi ve hatta çok daha iyi yaşadığımı keşfettim. Mesleki anlamda gemileri yakıp yeniden başlamanın mümkün olduğunu bir kez görünce bunu hayatımın her alanında yapmaya ve gittikçe daha az korkmaya başladım. İyi ki hiç istemediğim bir mesleği yapmaya zorlanmışım ve bu sayede bana vurulan zincirleri kırıp özgürleşmeyi öğrenmişim.
3. Ödüllü bir reklam yazarısın evet ama, bunun çok ötesinde harika bir anlatıcısın aslında. Bundan haz duyduğun aşikar. Hikaye anlatma yolculuğun nasıl başladı ve "Merdiven Altı Terapi" ile neye evrildi?
Ben çene cerrahisinde doktora yaptığım yıllarda ameliyatta konuştuğum için uyarı alırdım, reklam yazarlığında da elime geçen her fırsatta kendi hayatımdan bir hikayeyi bir reklam senaryosuna dönüştürürdüm. Kendimi bildim bileli hikayeleri önce yaşıyor, sonra yazıyor ve başkalarına anlatırken ne yaşadığımı daha iyi anlıyorum. Merdiven Altı Terapi’nin olayı da sanırım bu ülkede bir insandan, özellikle de bir kadından baş başa iken bile duyamayacağınız cinsten hikayelerin kamuya açık bir platformda yüz binlerce insana açıkça anlatıyor olmam.
4. Annelerin bize "aman sakın orada burada anlatma" dediği şeyleri samimi ve yaratıcı bir mizahla yüz binlerce insana anlatmak, travmalarını insanlarla paylaşmak nasıl bir duygu?
Bana utanç ve eziklik hissettiren hikayelerimi anlatırken ilk aklıma gelen şey insanların ne düşüneceği, benimle nasıl dalga geçecekleri ve arkamdan nasıl konuşacakları olmuştu. Anlattıkça, herkes her şeyimi bildiği için bir şeyleri içimde saklamanın yükünden öyle bir kurtuldum ki, derdimin aslında insanların ne düşündüğü değil kendime acımanın yükü olduğunu anladım. Yıllar içinde kendimi ciddi anlamda sever oldum. Tabii yanlış anlaşılmasın, harika biri olduğumu falan düşünmüyorum ama dürüstlüğüm, cesaretim ve temiz kalpli oluşumu çok sevdiğim için kendimdeki hataları, gıcık olduğum şeyleri de “Aman, o kadarı da olsun be kız!” diyerek kabul ediyorum. İnsanlardan sakladığınız bir şeyin olmaması acayip hafifletici, iyi ki yapmışım bu podcast’i.
5. Dümdüz bir dijital içerik üreticisi olmak var, bir de senin kadar özel ve başarılı şekilde bu işi yapmak var. Nereden geliyor bu motivasyon, nedir sana ilham verenler?
Çok teşekkür ederim. Genelde toplumun bana susmamı salık verdiği konularda, içimdeki anarşik tarafım motive ediyor beni. Depresyonumu saklamak yerine inadına antidepresanlarımın fotoğrafını paylaşmak, ailemin harika insanlarda oluştuğunu söylemek yerine gerçek bir tımarhaneden farksız olan anılarımızı anlatmak ya da herkesi peygamber biri olduğuma inandırmak yerine yirmili yaşlarında erkek arkadaşımı aldattığımı dürüstçe söylemek istiyorum. Okuduklarım, dinlediklerim ve izlediklerimden çok ilham alıyor ve podcast’lerimde de sık sık yer veriyorum.
6. Nasıl hayaller kuruyorsun ve karşına çıkan virajlarda, zorlukların üstesinden gelmek için sana neler yardımcı oluyor?
Hayal kurmaktan korktum hayatım boyunca, hayal kırıklığına uğramamak için. Genelde hiçbir beklentim olmadan çok çalışır ve sonuç iyi olduğunda da şaşırırım. Hayatım boyunca pek de az sayılmayacak sayıda zorlukla karşılaştığım için kendimi artık duygusal anlamda bir bordo bereli olarak görüyorum, kolay sarsılmam, ölmedikçe bir şekilde toparlanıp yola devam edebileceğimi tecrübeyle öğrendim. Bir de sevgiye dayanan yakın ilişkilerim zorlukların üstesinden gelmeme çok yardımcı oluyor.
7. Karabük'te doğup büyüyorsun, ortaokul ve lise hayatın ise bir Amerikan okulunda yatılı geçiyor. Yani hem doğu hem batı kültürünü çok erken yaşlarda deneyimleme fırsatın oluyor. Senin için kültürel tabular, yıkılmak için var. Bizde de durum aynı. Peki, bu tabuların derinliklerinde yer alan zihinsel sınırları kaldırmak için ne yapmak gerekiyor sence?
Köpek olsun, insan olsun, duyguları olan her canlıyı eğitmek için cezalandırmaya değil ödüllendirmeye inanırım. Bir çocuğa kitap okuma alışkanlığı kazandırmak istiyorsanız ona kitap okumadığı için kızmanız değil, onu doğru kitaplarla tanıştırıp okumanın hazzını yaşatmanız gerekir. O hazzı bir kez yaşarsa zaten artık siz engel olmaya çalışsanız dahi, kendisi kitaplara ulaşmak için elinden geleni yapacaktır. O yüzden bence tabuları yıkmak için gereken cesareti de insanlar tabuları yıktıklarında onları bekleyen hazları tattığında, kendi içlerinde bulacak. Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcut.
8. Toplumun dile getirmekten korktuğu, çekindiği şeyleri açık açık konuşmak herkesin yapabileceği bir şey değil. Podcast'in sayesinde dinleyicilerin hayatına dokunabiliyorsun. Bu dönüştürücü gücün ve bu cesaretin kaynağı ne?
İnadına isyan, inadına isyan, inadına özgürlük :)
9. Özgürce zevk almak ve cinselliği utanmadan konuşmak en doğal hakkımız. Gel gör ki bunun bilincinde olan bir azınlığız. Bu durum sana nasıl hissettiriyor?
Aydınlanma, göle atılan bir taşın suyu dalgalandırması gibi, gittikçe genişleyen çemberler şeklinde gerçekleşiyor hep. Aydınlanan herkes, karanlığı aydınlatmakla mükellef bana göre. Çünkü gerçek devrimler tavandan inmez, tabandan gelir.
10. Zevk, öncelikler listenin neresinde yer alıyor ve hayatta sana en çok zevk veren şeyler ne?
Eski bir reklam filminin sloganını değiştirerek “Hayattan zevki alın, geri neyi kalır ki?” derim hep. Zevksiz bir hayat düşünemiyorum. Yakınlık, adrenalin ve “yeni” bana çok zevk verir.
11. Biraz da tutkularından bahsedelim mi? "Tutku" kelimesi senin için ne ifade ediyor?
Ne istediğini iyi bilen biriyim. Çoğu şey bende istek uyandırmaz ve hayatımda yer edinemez. Ama bazı şeyleri gördüğüm anda ister, bunu tüm bedenimle ve zihnimle hissederim. İşte bu tutku bence.
12. Bedeninle ilişkini nasıl tanımlarsın?
Sevgi neydi? Sevgi emekti. Bedenimi de sihirli bir şekilde sevemeyeceğimi, bunun emek istediğini anladım yıllar içinde. Ona iyi hissettirmeye çalışıyorum onun da bana iyi hissettirmesi için. Zira ilişkiler hep iki tarafın da emeğiyle yürüyor.
13. Depresyondan çıkış marşların/şarkıların olduğunu söylüyorsun konuk olduğun bir programda. Madem öyle sormamak olmaz, dinlerken en fazla haz duyduğun 3 şarkı hangisi?
Depresyon özelinde konuşuyorsak rap şarkıları beni ayağa kaldırır hep. Acıyı öfkeye dönüştürmek müthiş bir itici güç oluyor insana. Gazapizm’in şarkıları, özellikle de “Unutulacak Dünler” çok ağır bir depresyondan çıkarmıştı beni. Şimdilerde ise keyfim -nazar değmesin- hayli yerinde, spor dışında rap dinlemediğim bir dönemdeyim. Bu aralar en çok haz duyduğum şarkılardan biri The Doors – Love Street, diğeri ise şu anda üretim aşamasında olan, içinde benim de olduğum bir parça. Yakında yayınlanacak umarım.
14. En büyük fantezin ne?
Ne kadar arzu uyandırdığımı hiç düşünmeden sadece kendi arzuma kapılmayı deneyimlemeyi her şeyden çok isterim.
15. Gelelim harika işbirliğimize... L’infini için yazdığın manifestoya ironilerle başlıyorsun. Kadın olmayı yüceltenlerle, kadın bedeninde zevki ayıplayıp tabulaştıranlar aynı kişiler olabiliyor. "Kadın olmak güzel ama edebinizle oturun" gibi bir çerçeve var ülkemizde ne yazık ki. Sen bu bağlamda nasıl cümlelerle büyüdün? Bilinçaltında seni hala baskı altında tuttuğunu düşündüğün cümleler var mı?
Elbette. Anarşik bir karakter olmamın sebebi bu baskıyı iliklerime kadar hissediyor olmam. Bu sisteme karşı çıkmak için savaşıyorsam, bu en başta kendim için. Bir aile apartmanında yaşayan bekar bir kadın olmaktan utanmamak için bile kendimi çok telkin etmem gerekti. Benim annem odada bir erkek varken koltuğun arkasına yaslanmayı dahi ayıp sayan ve bizi de böyle yetiştiren bir Çerkes kadını. Ben hala her gün kendime cinselliğin suç olmadığını ve hazzın her canlı kadar benim de hakkım olduğunu hatırlatıyorum. Bir şeyleri öğrenmek kolay ama öğrendiğin bir şeyi unutmak imkansıza yakın, o yüzden zaten çok kıymetli cinselliğe dair bu “yeniden öğrenme” meselesi.
16. Manifestonun ikinci kısmında ise, insanın utanç duyması gereken çok şey var ama zevk almak ya da vermek bunlardan biri değil diyorsun. Biz de sendeki yansımasını merak ettik, zevk almak senin için utanç oldu mu hiç?
Olmaz olur mu! Podcast’imde “Pornografik Portakal” bölümünde anlatıyorum, ergenlikte kendime dokunurken yakalanmam üzerine nasıl utandırıldığımın ve bunun hayatımı nasıl değiştirdiğinin hikayesini.
17. Peki bugün bedeninden zevk alma konusuna nasıl bakıyorsun?
“Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!” diyor ya hani İstiklal Marşı’nda, ne kadar doğru. Özgürlük marşımızın sözlerini özgürlük için mücadele verilen her alanda ilham verici buluyorum.
18. Söz konusu seks oyuncağı olduğunda, olmazsa olmazların var mı? Tercihini yaparken nelere dikkat ediyorsun?
Benim yapamadığım şeyleri yapabiliyor olmalı :) ve hayatımın her alanında olduğu gibi, bunda da tasarıma çok önem veriyorum. Güzel şeyler bana güzel hissettiriyor.
19. L'infini için özel olarak hazırladığın seçkideki favori ürünün hangisi ve neden o?
Isıtıcı Masaj Yağı favorim çünkü ben haz almak için gerçek bir yakınlığın, gerçek bir yakınlık için de dokunmanın esas olduğuna inanıyorum. Aksi bana çok mekanik ve duygusuz geliyor.
20. LLC üyelerine buradan bir mesaj versen, ne derdin?
Hayattan zevki alın, geri neyi kalır ki?